Tarım ekonominin temelidir ve onu geliştirmeden bir yere varılamaz. Bu gelişmede uygun bir toprak büyüklüğü,yeterli tarım teknolojisi uygulanması ve katma değeri yüksek olan ürünlerin üretilmesine bağlıdır.Bu şartlar altında gelişme sağlanacak ve verimlilik artacaktır.
Ülkemizde herkesin bildiği gibi topraklar çok parçalı ve bu yüzden geçerli teknolojik uygulama yapmaktan uzak. Sonuçta ortada, verimsiz bir tarım ekonomisi ve köyden kente göç. Aslına baktığınızda başta da dediğimiz gibi tarım ve hayvancılık ekonominin temeli. Siz de bu belkemiğini yerinden çıkardığınızda tüm sistem felç olmakta.
Düşüncemizde şu ki ; Atılda duran birçok hazine arazisi ve bozuk orman alanı bulunmakta. Bunlar ağaçlandırma çalışmaları kapsamında kiralama yoluyla yatırımcılara devredilmekte.
Demin ölçek ekonomisi dedik ve uygun büyüklükte bir yatırım yapıldığı zaman verimliliğin olabileceğinden bahsettik.
O zaman diyoruz ki; Hazine arazilerinin ve bozuk orman alanlarının uygun büyüklükteki tahsisler ile birlikte kiralayalım,mümkün olduğu kadar büyük araziler olsun bunlar, bu alanları ekonomik değeri olan ve ikincil ürün veren fidanlarla ekerek hazırlayalım. Fidanların ekiminden sonra ise; ağaçlar arasındaki boşluklara ekonomik değeri olan ve o bölgenin doğal şartlarında yetişebilen tıbbi ve aromatik bitkilerin ekilerek daha ilk yıllardan bu alanların ekonomik olarak gelir getirebilecek bir hale getirelim.
Tabi bizim buradaki durumumuz işletmeci değil bunları oluşturan konumundadır.
Ya da biz burada şunu da söyleyebiliriz; Her türlü arazi tahsis işlemleri ve hazırlık işlemlerini gerçekleştirdikten sonra, adınıza işletmeyi siz devralana kadar işletiyor, size sözleşme ile belirlenecek süre içerisinde çiftliğin ve ağaçların bakımı,korunması, ürünlerin toplanması ve satılması işlerini üstleniyor, size sözleşmede öngörülen yıllık karın belli bir bölümünün ödemesini yapıyor ve en sonunda da size araziyi karlı bir çiftlik halinde devrediyoruz.
Ne mi kazanılıyor bu işten diye sorarsanız, herkes bu işten çok kazançlı çıkabilir diyebiliriz.Herşeyden önce ülkemiz ve yarınlarımız. Sürekli gelir getiren bir model haline gelecek olan çiftlik için, herhangi bir uzun vadeli bir yatırımla karşılaştırmayı bile kriter olarak kabul etmiyoruz.
“Diğer bir yol da kişilerin sahip oldukları toprakları kurulacak bir anonim şirkete sermaye olarak koymalarının önünün açılması ve bunların desteklenmesidir. Tarım işletmeleri anonim şirket olacakları için mülk sahipliğinin yerini hisse sahipliği alır ve işletmelerin veraset yoluyla bölünmesi engellenir. Tarım alanındaki anonim şirketler kurumlar vergisinden muaf tutulur ve kuruluş aşamasında herhangi bir harç ya da vergi alınmaz. Tarım kredileri ve destekler öncelikle bu kurumlara verilir. Tarımı desteklemekte ürün fiyatlarını yüksek tutmak ya da doğrudan gelir desteği yerine kurumların tarım teknolojilerini ileriye götüren yatırımları özendirmek yoluna gidilir. Karmaşık iktisadi kavramların, matematik modellerin arka planında basit bir gerçek vardır. Üretilen her şeyin ve yaratılan zenginliklerin temelinde karnı doyan, barınan ve eğitilen insan vardır. Eğer bu sağlanmazsa tüm projeler başarısızlığa mahkum olur. ”Mahir KAYNAK"Tabi ki bu yöntemde; yapılacak düzenlemeleri beklemek durumunda kalınacağında işler uzayacaktır. Bu yüzden şimdilik bu konuyu beklemeye alıyoruz.
İnsanlar arasında gelir eşitliği sağlanamaz ama mutlulukta benzerlik sağlanabilir. Karnı doyan, yarınından emin, sevdiği eşi koynunda, çocukları eğitilen bir insanın mutluluğu zenginleri bile kıskandırabilir. İnsanların bugünü ve yarınlarının mutluluğu ve ülkemizin refahı ve güzelliği açısından faydalı bir model olduğunu düşünüyor ve sizlerin yardım ve çabalarınızı bekliyorum…
SAYGILARIMLA
info@akkraft.com
4 Ocak 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)